20 Ağu 2008

Nihayetinde İnsanız ve Bir gün ÖlüceeeEEEeez

Okula giderken her sabah şehrin biraz dışında kalan mezarlığı görüyorum ve de ölümü düşünerek güne başlıyorum.
İnsan hayatının bir minyatürü olan "bir gün"e ölümü düşünerek başlamak biraz ilginç oluyor.Ee...tamam korkunç da denebilir. Her sabah yeniden doğuyoruz,dünya koşuşturmasından sora gün bitiyor, ömrümüzden bir gün eksiliyor ve ölümün kardeşi uykuya dalıyoruz. Daha doğma aşamasında ölüm çıkkıyor karşıma bu mezarlıkla.Sonra düşünüyorum...
Osmanlı zamanında mezarlıklar şehrin içinde olurmuş.Yaşayanlar ölüleriyle iç içeymiş ve de hala onları içlerinde hissederlermiş.Sürekli ölümü görünce insanlar bir süre sonra alışıyorlardır ölüme,daha bi hazır hissediyorlardır,gerçeği daha kolay kabullenip ona göre yaşıyorlardır herhalde.
Yaşadığımız zamanda şehirlerin durumuna bakacak olursak şehrin göbeğinde mezarlık elbette biraz garip olur.Yani artık şehirlerin yerleşim düzenine göre pek uygun olmayabilir.
Ama bu ölümü düşünmemize engel değil.Ölüm her yerde.Birileri bi şekilde ölüyor ve biz de duyuyoruz hatırlıyoruz ölümü.
Bazen insan dünya karmaşasından sıyrılıp yastığa başını koyduğu zaman düşünür ölümü. acaba ne zaman ölücem, nasıl ölücem, ya erkenden ölürsem,daha çok gencim ama bir sürü genç yaşta ölen insan var ne farkım var benim ben de nihayetinde insanım ayrıcalıklı değilim ne zaman ne olcağı belli olmuyor diye bir korku oluşur yani şahsen bana oluyor...
Derler ya "korkunun ecele faydası yok..."
Dereceli kaplara benzeyen,yaşadığımız,nefes alıp verdiğimiz anları en üst seviyeye kadar doldurmak elimizde.Bu kapları(anları) içimize sindiği gibi,yaşayamadığımız için pişman olacağımız şeylerle doldururuz,"geniş zaman"lı hayattan "şimdiki zaman"ları ayıklayarak yaşarız,böylece "gelecek zamanımızı" bir kavanoz içinde biriktirip,"di'li geçmiş zaman"ımızı,"tüh'lü geçmiş zaman" olmaktan bir nebze kurtarabiliriz deyü düşünüyorum.
Daha özgür oluruz.İnsanlara karşı belki daha duyarlı oluruz.Amaaan nasılsa ölüp gidicez diye.Dünya daha değişik bi yer olabilirdi tüm insanlar ölüme karşı daha duyarlı yaşasaydı eğer.
Biz ölüm gerçeğini sona koyuyoruz,başa koysaydık eğer dünya böyle olmazdı diye düşünüyorum..Egosunu hayatının merkezine alan insanlar olmazdı.
Ama işte unutmak insanın fıtratında var.Ölümü zaman zaman hatırlıyoruz.Ölümü her an düşünsek de çıldırırdık herhalde.Böyle gelmiş böyle gider yani.
'Dinleyin Sürüngenler;
Sizler özel değilsiniz,
Sizler güzel yada eşi benzeri olmayan kar tanesi de değilsiniz,
sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz,
bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz,
sizler iç çamaşırı değilsiniz,
Sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz..!
Bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz.
Hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz ...!'
tyler durden

1 yorum:

Şarküteri dedi ki...

"tüh'lü geçmiş zaman" ı tuttum valla güzel buluş.

ben de mezarlık kenarı bir evde oturmak düşüncesini savunuyorum. Yani biraz tırsarım muhakkak ama ölümü hatırlatması ve hayatı sevdirmesi açısından güzel olurdu..